çetelemeli mi çetelememeli mi?
Ben bir çete üyesiyim. Korkunç bir çete, çünkü hatunlardan oluşuyor. Soran, sorgulayan, her şeyi en ince ayrıntısına kadar irdeleyen hatunlardan.
"Neden?": Ana sorumuz bu. "Acaba": İhtimallerimiz bunun üzerine kurulu. "Olsun": Zırhlarımız bunun üzerine geçirili. Bu kadar çok konuşarak iyi mi yapıyoruz, kötü mü bilmiyorum. Aslında biliyorum;
İyi yapıyoruz, çünkü hayatta anlamlandıramayacağımız bir sorun kalmıyor. Bir konuyu bütün yönleriyle sorgudan geçiriyoruz. Üzülüyor muyuz, Neden?, mutlu mu oluyoruz, Neden? Bazen cevap bulamıyoruz, Acaba'ya geçiyoruz. Acaba şöyle olabilir mi? Dünyanın en kötü insanı, en iyi hale gelebiliyor yada başka birilerine anlatamayacak kadar kötü yaşanan bir birliktelik, bir şans olarak değerlendirilebiliyor. Birbirimizi ezip geçdiğimiz de oluyor, onardığımız da.
Kötü yapıyoruz, çünkü çayı soğutuyoruz. Yani içmeden önce çay üstüne o kadar çok konuşuyoruz ki çay soğuyup çay olma özelliğini yitiriyor. Yaşadıklarımız hakkında o kadar çok soru soruyoruz ki, hayat doğallığını yitirmeye başlıyor. Normal insanlar gibi kaderimize razı olup oturmayı, ağlamayı, sevinmeyi unutuyoruz. Hep bir "acabamız" var çünkü. Hikayenin başka tarafları var. Hikayenin korkunç ve güzel tarafları var.
Çetenin en kötü sonuçlarını da çevremizdeki erkekler yaşıyor galiba. ellerinden gelse bizi yanyana getirmeyecekler ama nafile bizim ayrılmaya hiç niyetimiz yok. :)
"Neden?": Ana sorumuz bu. "Acaba": İhtimallerimiz bunun üzerine kurulu. "Olsun": Zırhlarımız bunun üzerine geçirili. Bu kadar çok konuşarak iyi mi yapıyoruz, kötü mü bilmiyorum. Aslında biliyorum;
İyi yapıyoruz, çünkü hayatta anlamlandıramayacağımız bir sorun kalmıyor. Bir konuyu bütün yönleriyle sorgudan geçiriyoruz. Üzülüyor muyuz, Neden?, mutlu mu oluyoruz, Neden? Bazen cevap bulamıyoruz, Acaba'ya geçiyoruz. Acaba şöyle olabilir mi? Dünyanın en kötü insanı, en iyi hale gelebiliyor yada başka birilerine anlatamayacak kadar kötü yaşanan bir birliktelik, bir şans olarak değerlendirilebiliyor. Birbirimizi ezip geçdiğimiz de oluyor, onardığımız da.
Kötü yapıyoruz, çünkü çayı soğutuyoruz. Yani içmeden önce çay üstüne o kadar çok konuşuyoruz ki çay soğuyup çay olma özelliğini yitiriyor. Yaşadıklarımız hakkında o kadar çok soru soruyoruz ki, hayat doğallığını yitirmeye başlıyor. Normal insanlar gibi kaderimize razı olup oturmayı, ağlamayı, sevinmeyi unutuyoruz. Hep bir "acabamız" var çünkü. Hikayenin başka tarafları var. Hikayenin korkunç ve güzel tarafları var.
Çetenin en kötü sonuçlarını da çevremizdeki erkekler yaşıyor galiba. ellerinden gelse bizi yanyana getirmeyecekler ama nafile bizim ayrılmaya hiç niyetimiz yok. :)
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home