Cuma, Eylül 23, 2005

kısa kısa ama uzun yazı

İlk kelimeyi yazana kadar herşey çok zor. Oysaki gece uyumaya yakın ne kadar güzel yazılar geçiyor aklımdan. bilgisayarın başına geçince puuufff, uçuyor, gidiyor. ilk kelimeyi bulunca da noktayı koymak zor oluyor benim için, bakalım bu yazı ne kadar uzun olacak:

kısa kısa, aklıma takılanlar...

- herkesin ağzında bir yüzdelik hesap; yüzde 90 eminim, yüzde 20'si karşıdır, yüzde 99 anlamadı, yüzde 50'si aldatıyor vs. vs... kim ölçüyor bu oranları? nerden ediniliyor bu yüzdelik dilimler. anlamamanın yada emin olmanın yüzdesi nasıl hesaplanır? bi de varsayımımızı neden yüzdeyle güçlendirmek zorundayız? kendi lafımıza biz de mi inanmıyoruz.

- dolmuştan inerken en doğru cümle hangisidir? müsait (uygun) bir yerde... -şoförün aklından ne geçiyordur acaba, müsait bir yerde ne?-, müsait (uygun) bir yerde inebilir miyim? -şoför hayır derse ne yapmalı?-, yol ağzında... -fazla mı erotik, ben mi fesatım-, köşe başında lütfen? -çok kibar oldu be!-
Çok mu bağırdım, neden herkes bana bakıyor, sosyal fobik miyim ne?

- mc donalds'ın tavukçuzade niyazi reklamından nefret ediyorum. -şu anda ekranda da-

- telsim'in engin günaydınlı reklamındaki "uçaktan atlamam" dediği andaki yüz haline çok gülüyorum. onun dışındaki bölümünü hiç sevmiyorum.

- bi de reklamlarda televizyonun sesi birden iki kat artıyor. beynimde davullar çalmaya başlıyor. ondan da nefret ediyorum.

- televizyonu ziraat içerikli diziler sarmaya başladı. rüzgarlı bahçe, maki, misi, beyaz gelincik... pamuklar, asmalar, değirmenler, bağlar, bahçeler... ekolojik turizmden sonra, ekolojik dizi dönemi. ben rüzgarlı bahçeyi tuttum. vatana, millete hayırlı olsun.

- dediğim gibi Savaş Ay'da Ata var... ama A Takımının farklı yorumuyla... münasip bir yerimle gülüyorum.

- hiç, bir ve şey kelimelerinin ikili koalisyonunun hangisi bitişik, hangisi ayrı yazılıyor, karıştırıyorum. kafamda kodluyorum, ama kodunu unutuyorum. her seferinde word'ü açıp kontrol ediyorum. mesleğim yazı-çiziyle ilgili olmasa aldırmayacağım ama sonuçta rezil olmak da var.

- yazıya zor başlıyor zor bitiriyorum. konuştuğum gibi yazıyor, yazdığım gibi konuşuyorum. :)

3 Comments:

Blogger doli incapax said...

1- Hayır erotiş falan değil, sen %99.9 fesatsın. İstanbul'da bi yerlerde "Başıbüyük" mahallesi varmış, semt sakini kadınlar "utanıyoruz dolmuş şöförüne Başıbüyük'ten geçer mi, Başıbüyük'te inicez vs vs demeye" diye mahallenin adının değiştirilmesini istemişler. Onlar da fesat. Ben de tapirim. Bir yerlerde okudum bunu ama acaba nerede.
2- Sağda incek varcılar var bir de benim hedef kitlem onlar.
3- hiçbir şey
4- her şey
5- bir şey
6- çünkü "şey" bir ad, bitişemez. bakınız TDK word değil.
7- ya da
8- Özledimseniçok.

12:46 ÖS  
Blogger AluminyumFolyo said...

ukala şey:D

12:56 ÖS  
Blogger irispersica said...

doli incapax; teşekkür ederim beni bilgilendirdiğin için, canım arkadaşım. bunu iyi niyetli bir girişim olarak değerlendiriyorum.
bi sorum daha olacak; bendeözledimsenicok cumlesinde "de" ayrı mı yazilir?

AluminyumFolyo; yıllardır böyle, ama katlanıyoruz işte gülyüzünün hatırına.

Buzbag; ya ben bi anlatsam ne hikayeler var. ama benimkiler bu kadar komik değil. bu kadar komik şoför amcalar nerede onu da merak ettim zaten. benim karşılaştıklarım sinir küpü oluyor genelde.

10:01 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home